İslamın Yükselişi

FORUM

=> Daha kayıt olmadın mı?

FORUM - Kuran ve Vahiy

Burdasın:
FORUM => Kuran-i Kerim => Kuran ve Vahiy

<-Geri

 1 

Devam->


Admin
(şimdiye kadar 222 posta)
11.06.2009 17:26 (UTC)[alıntı yap]
İlahî kelamdan insanların istifadesi açısından en elverişli tecellî Kuranın tecellîsidir. O, insanların dillerine, anlayışlarına, hallerine ve idraklerine uygun bir konuşma tarzı ve tecellîye sahiptir. Hedef kitlenin seviyesine göre konuşacağını konuşma, yapacağını yapma ve dinleyen herkese birşeyler anlatma Kuran’ın üslubudur. Dolayısıyla Kur’an, potansiyel olarak herkesin alıp değerlendirebileceği, istifade edebileceği bir tecelli dalga boyunda -bu tabiri bazı mahzurlardan kaçınma ve bu şekliyle çok mahzurlu olmayacağı mülahazasıyla kullanıyorum- nazil olmuştur.
Peygamber Efendimiz (sallu aleyhi ve sellem) vahyin inişi esnasında, bizim bildiğimiz alemden başka bir aleme geçiyor; adeta bizim alemimize kapanıyordu bu alemden ayrılıyor, bir başka buuda giriyordu. Bu meselede hususi donanıma sahip olmakla beraber vahyin ağırlığını çok ciddi hissediyor; o alemle irtibatın manevi baskısını yaşiyor; vahyi almadaki zorluğu duyuyordu. Vahiy alma ameliyesindeki bu ahz u ata (alıp verme) bizim için bir sırdır ve onu tam olarak izah edemiyoruz. Ancak belli benzetmelerle anlamaya-anlatmaya çalisiyoruz. Mesela; reseptörler (alıcı aletler) mors alfabesiyle gönderilen değişik sinyalleri harflere ve kelimelere çevirir. Her gelen sinyal bir harfe, kelimeye denk düşer. Reseptörün başindaki görevli kim olursa olsun belli sinyallerden belirli bazı harf ve kelimeleri alır ve anlar. Vahiy meselesini de anlamayı kolaylaştırmak için kullanabileceğimiz bu benzetme çerçevesinde değerlendirebiliriz. –Haşâ ve kellâ, teşbihde hata olmasın- Efendimizin mahiyetine yerleştirilen binlerce manevî reseptör vasıtasıyla her gelen ilahî sinyal bir kelime olarak alınıyor. Bu inceliği kavrayamayan kimseler, “Efendimize vahiy mana olarak geliyor; O da manayı kelime kalıplarına ve şekillerine uyguluyor” diyorlar. Bazılarının “Kuran’ın manası Allah’tan kelimeleri Efendimiz’den” sözlerini duyunca çok üzülmüstüm. Hayır, öyle değil; “sadece mana vahyediliyor” diyemeyiz. Her gelen sinyal bir harfe tekabül ediyor. Bunlar reseptörlerine gelince asıl mahiyetlerine uygun olarak çözülüyor. Bu konuda da Efendimizin mahiyeti kullanılıyor. Hem o öyle bir alma ki, Hz. Peygamberimiz (sallu aleyhi ve sellem) “Rabbim, şu ayeti bir daha söyle.” demiyor. Aksine vahyi kaçırmamak için heyecanla ve acele hareket edince ikaz sadedinde “(Rasulüm!) Sana vahyedileni unutmamak için tekrarlarken hemen anında bellemek için dilini kımıldatma. Çünkü vahyi senin kalbinde toplamak ve onu okutmak Bize ait bir iştir. O halde Biz Kur’anı okuduğumuzda, sen de onun okunuşunu izle.”(Kıyamet 16-1 buyruluyor. Yani adeta, “Sen sadece konsantrasyona bak. O sinyaller senin vücuduna inince asıl kalıplarına dönecek.” deniliyor. Öyleyse, vahyi beşerî kalıplara bağlamak kesinlikle yanlıştır. Arzettiğim husus meseleyi akla yaklaştırmak için kullanabileceğimiz küçük bir misal. Yoksa, vahyin gerçek mahiyetini ancak Allah (celle celâluhû bilir.

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 220
Bütün postalar: 224
Bütün kullanıcılar: 2
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol